KORE DÜNYASI: Moonlight Drawn By Clouds

Moonlight Drawn By Clouds

Adı: Love in the Moonlight | Moonlight Drawn By Clouds 구르미 그린 달빛

Tür: Tarih, Romantik, Komedi

Yönetmen: Kim Sung-Yoon

Senarist: Yoon Yi-Soo (webtoon), kk (webtoon), Kim Min-Jung, Im Ye-Jin

Yapımcı: Kang Byung-Taek

Yayıncı: KBS2

Bölüm Sayısı: 18

Yapım Yılı: 2016

Yayın Tarihi: 22 Ağustos 2016 - 18 Ekim 2016

Yayın Günleri ve Saati: Pazartesi & Salı - 21:55

Dili: Korece

Ülke: Güney Kore

Oyuncular

Park Bo-Gum Lee Young (Crown Prince Hyomyeong)

Kim You-Jung Hong Ra-On

Jin Young Kim Yoon-Sung

Chae Soo-Bin Jo Ha-Yeon

Kwak Dong-Yeon Kim Byung-Yeon

Kim Seung-Su King Soonjo

Jeon Mi-Sun Sookui Park

Heo Jung-Eun Princess Youngeun

Jung Yoo-Min Wol-Hee

Cheon Ho-Jin Kim Hun

Sen ne şeker bir diziydin öyle ya. Bu şekerliğin en büyük sebebi tabi ki Park Bo-Gum'un başrollerde olmasıydı. Yine klişe bir konuydu.
Kadın oyuncu erkek kılığında tüm dizi boyunca gezdi durdu. Kafalarda yine nasıl kız olduğunu anlamazsınız bu kadar mı safsınız düşünceleri gezindi durdu. Ama yine de güzeldi be. Vallaha:) Velihat Prens Lee Young o kadar içten o kadar güzel sevdi ki bizim haremağası Hong Ra-On'u , yüzlerde onları izlerken kocaman kocaman gülümsemeler bıraktı.Her tarihi dizide olduğu gibi bu dizide de kötü bir başbakan, kuyu kazan, fitne fesat bakanlar vardı.Tabii bir de kızımıza aşık ikinci namca. Nedense bu tip dizilerde ikinci namca daha önce anlar erkek kılığında dolaşan kızın kız olduğunu. Bunda da öyle oldu. Önce o anladı , o sevdi ama yine eli boş kalan hatta sevdiği kız için canını feda eden bu ikinci namca oldu.

Konu Joseon döneminin sonlarında geçiyor. O yüzden artık halk kralı sorgular olmuş. Kendi seçtikleri kişilerin kendilerini yönetmesini istiyorlar. Aydınlanma başlangıcı sanırım. Bu yüzden de çeşitli isyanlar meydana gelmiş. Kızımız Hong Ra-On'da bu isyanı çıkaranlardan birinin kızı. Babasının öldüğünü zanneden kızımız , küçük yaşlardan itibaren kız olduğunu gizlemek zorunda kalmış. Hep erkek kılığında dolaşmış. Küçük yaşta da annesinden ayrı düşmek zorunda kalıyor .Bir yandan bir tiyatro grubunun yanında hayatını sürdürmeye çalışırken bir yandan da aşk meşk konularında insanlara tavsiyeler veriyor ve yazdığı bir aşk mektubu yüzünden Veliaht prensle yolları kesişiyor. Ve gelişen olaylar sonucu kendini harem ağası olarak sarayda buluyor. Veliaht Prens onun kız olduğunu bilmeden ona karşı bir şeyler hissetmeye başlıyor . Kız olduğunu anladığında ise aralarında dillere destan, tadından yenmeyen bir aşk başlıyor.

Gerisini anlatmak olmaz, izlemek lazım. Eğer benim gibi hâlâ bu klişeden sıkılmayan biriyseniz, böyle diziler tam benlik diyorsanız ,hemen izleyin. Pişman olmazsınız. Konu içinizi açmadıysa o zaman da Park Bo-Gum için izleyin. Her türlü izleyin yani :) İzledikten sonra da benimle görüşlerinizi paylaşmayı unutmayın. Yorumlarınızı bekliyorum.